Yeni bir mim şeysini daha başlatmışlar. Ne güzel ortalık sakinleşti mim filan olmuyor kafamız rahat diyorduk ki “blogun hayatımızdaki yeri“nedir açıklayın diye pas geldi teyyare.org ‘dan. Aynı zaman’da başka bir mim daha başlamış onuda cevaplıyorum. Konusu ise “hayalinizi bir resme dökmek ve döktüğünüz resmi paylaşmak” adlı mim’in pasını da sevgili adaşım burakbudak vermiş. Kusura bakmayın mim’leri ayrı ayrı yazamayacağım.Gelmişken ikisini bi aradan çıkarayım dedim.
Blogun Hayatımızdaki Yeri (mim konusu)
- Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?
- Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
- Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
- Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
- Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim
Yanıtlarım
- Tam olarak zamanını hatırlamıyorum ama daha önce bir çok kez (blogger ve wordpress)’de blog yazma girişimininde bulundum ama sonradan vazgeçtim.Daha sonra wordpress’de yarım bıraktığım blogumu bir arkadaşımın mimlemesiyle tekrar yazmaya başlamıştım.Tam da blogum yerli yerince oturmaya başladı diyordum ki ücretsiz wordpress servisleri engellendi. Bir süre bekleyip açılmayacağını anladıktan sonra henster.org’a ışınlandım ve sıfırdan bloglamaya başladım.( İlk kez o zaman mim’in faydasını görmüştüm)
- Bu sorunun cevabını bloglamaya ilk başladığım gün slogan olarak yazmıştım sanırım. (Her Telden Çalan entel blog)
- Uykusuz kaldığım geceleri bilirim.Ayrıca çizim yaparken verdiğim dinlenme aralarında bile blogumla ilgilenir çizim yapmayı geçici süreliğine de olsa unuturdum.
- Blog yazmak benim için zaten eğlenceli ve keyifli bir uğraş. Beklentiler arttıkça zorunluluk dereceside artıryor haliyle.
- Blog dünyasında sağlam adımlarla ilerlemeyi ve kalıcı olmayı düşünüyorum.
Şu mim denilen şeyin geleneği yerini bulsun diye insaatbölümüne ve Ali‘ye orta şut karışımı olan pasımı veriyorum..
İkinci mim’in konusuna geldi sıra (Hayalinizi bir resme dökmek ve döktüğünüz resmi paylaşmak)
Burak’ın çizimi kötü olduğu için istediği şeyi yapamamış sanırım. Ben de içinde bulunduğum durumu ve hayal ettiğim resmi çizmekte hiçte zorlanmadım.
Vee benim hayalim şu dört tarafı kapalı olan küpün içerisinden çıkmak..Onun içine ne zaman girdiğimi bile hatırlamıyorum. (Uzun uzun açıklamaya gerek yok aslında. Resme dikkatli bakarsanız ne demek istediğimi sizlerde anlarsınız.)
Bir kaç çizgiyle anlatılacak nede kolay bi hayalim varmış benim öyle..
Üzerime düşeni yaptıktan sonra ikinci pasımı yolluyorum. Hadi bakalım sizin hayalinizdeki resimleri görelim deniz ve teakolik. Bu arada küçük birde not iliştireyim hemen. Teakolik’in bugün nikah töreni vardı. Sağolsun benide davet etmişti ama istanbul’da olmadığım için gidemedim. Kendisini buradan tekrar tebrik ediyorum.Hayırlı uğurlu olsun.
Darısı biz bekar blogcuların başına.
Aralık 3rd, 2007 at 19:26
Ya artık baydı bu mim olayları bir yerlerde son bulsun diyorum!
Nereye kadar topu alan tutsun artık
Aralık 3rd, 2007 at 19:31
Mim’in ortalarına doğru pas gelse biliyorum yapacağımı aslında. Başlar başlamaz yolluyorlar hemen. Haliyle pas vermek durumunda kalıyorsun.. Veysel gelecek ilk pasta topu sana atacam bak görürsün o zaman sen.
Aralık 7th, 2007 at 12:57
Len burak sana atmışlar topu karşıla bakalım bilal senin mimlemiş
Aralık 7th, 2007 at 16:44
Blog alemin’de 2 burak var bünyamin, biri ben diğeri burak budak adaşım olan. Bilale pası ben verdim zaten oda benim adaşımı mimlemiş Senide mimleyen olacakmı birgün acaba, kısacası senide blogcular arasına bekliyoruz.
Aralık 7th, 2007 at 17:30
Ya dur burak kardeşim bana blog deme şimdi bu projeye girişirim sonra biliyosun Elimdeki iş var onu bitirmem lazım gene bir otocad sitesi açcam ama ciddi bir otocad