Henster

Google severlerin sıklıkla kullandığı araçlardan biridir google docs. Önemli word ve excel dosyalarınızı güvenli bir biçimde yanınızda taşıyabileceğiniz online bir kaynaktır da aslında. Kullanmayanlar için söylüyorum; en basit örneğini verecek olursam, onlarca site üye ve her birinde ayrı ayrı şifre ve kullanıcı adları kullanıyorsanız google docs tam size göre diyebilirim. Kendinize özel bir liste hazırlayıp gittiğiniz her yere götürebilirsiniz tüm bilgilerinizi.

Google docs da kayıtlı olan dökümanlarımızı kimi zaman dışarı aktarmamız hatta çıktı alıp belge olarak sunmamız gerekebiliyor. Bu hizmeti kolaylaştıran export özelliği docs’a entegre olduktan sonra daha bir kullanılabilir oldu sanki.  Export etme özelliği daha önceden firefox’un eklentilerinden faydalanılarak yapılabiliyordu ama şimdilerde o tarz eklentilere gerek kalmadı.

Yazıyı okumaya devam et »

Planlı programlı hareket edip düzenli olmak bir yaşam tarzı sanırım. Ben de bu yaşam tarzına ayak uyduramayanlardan olsam gerek. Yaptığım programların çoğu gerçekleşmediğinden ve vaktinde yapamadığımdan vardım bu kanıya.

Hele ki iş dönüşü evde başlayan mesai için yaptığım küçük planlar hiç mi hiç tutmuyor. Şöyle ki; en basitinden kendime maksimum 1 saat dinlenme molası veriyorum. (19:00-20:00) Akşama kadar bilgisayar ekranına bakan gözlerimi bu süre içinde dinlendirmeye çalışıyorum.  Eğer gece eğlencesi için dışarıda bir planım yoksa  kalan 4 saatimi de  internette geçirmek üzere hazırlanıyorum. (20:00-24:00) Geriye kalan son 1 saatimi de yeni başladığım Tanrı’nın Doğum Günü adlı kitabı okumak için çabalıyorum.

Yazıyı okumaya devam et »

Her şey bir pazar günü başlamıştı. Duvarda asılı duran bir fotoğraf, fotoğrafın içinde bulunan iki çift göz ve olup biteni kaydeden gizli bir yüz vardı odada.  Masanın üzerinde gördüğü paketin önce etrafında dolaşan sonra pakete yönelip içindeki kutuyu çıkaran yabancı, çoktan fotoğraf da ki gözler tarafından izlenmeye başlamıştı.

Çok sevdiği iki renkten biriyle tasarlanmış  diğeriyle üzerine yazılmış beyaz karakterlerden bir araya gelerek oluşmuş paketin üzerinde parmak izine bürünmüş can alıcı bir nokta vardı. Yabancı; ilk kez böyle bir şeyle karşı karşıya kaldığını belli ediyor hatta içindeki küçük küçük heyecan taneciklerini dışına yansıtıyordu.

Yazıyı okumaya devam et »

Onun adı sinirlenmek hatta krizlere girmektir her seferinde. Öyle zor gelir ki bazen erkeklere Çin işkencesinden farksız gelir herkese. Bitmek bilmeyen o saatlerin çabucak akıp gitmesi istenir tek taraflı olsada.

Kadınların huyundan mıdır suyundan mıdır bilmem ama alışverişe çıktığı erkekleri sinir küpüne çevirme konusunda çok iyiler. Konusunda uzman hatta çok profesyoneller bana göre (:  Utanmasalar alışveriş mağazalarındaki her ürünü tek tek inceleyecekler. Elbiseleri alıp üzerlerine tutmalar  o modeli bırakıp diğerine atlamalar tezgahtar kızlarla sohbete tutuşmalar derken  sinir katsayım bir hayli yükselir benim.

Başlangıçta uyarılarım “alacaksan al, almayacaksan boşu boşuna bakmayalım canım” şeklinde olsa da ilerleyen saatlerde gözlerimden çıkan alevli bakışlar ne demek istediğimi anlatır çoğu zaman. O yüzdendir ki benimle göz göze gelmekten kaçınır her seferinde. 

Yazıyı okumaya devam et »

Beğendiğiniz favori blogların RSS adreslerini yazarak blogların içeriğini bir kaç adımda PDF‘e aktaran tabbloid servisinden söz edeyim. Pdf’e aktardığınız blogların içeriğini dergi halinde çıktı almak veya farklı ortamlarda sunum yapmak gibi alternatif işlerde kullanılabilir.

Günümüzün popüler başlıklarını, faydalı içeriklerini ve beğendiğiniz konuları arşivleyip PDF formatında da saklayabilirsiniz. Hatta feed adresini ekleyip kendi belirlediğiniz ileriki tarihlerde mail adresinize gönderilmesini sağlayabiliyorsunuz. #

Uzun bir aradan sonra Sony Ericsson‘da web tasarımını yenileyenler kervanına katıldı.   Görselliğiyle göz dolduran sitenin eskiye nazaran kullanılabilirliği daha kolay olmuş. Eski tasarımda hoşuma giden en büyük özelliklerden biri seçtiğiniz telefon modelini online olarak kullanabiliyordunuz. Yani seçtiğiniz telefonun menüsünü görüp seçeneklerine girerek ayarlarıyla oynayabiliyor hatta fotoğraf çekip zil seslerini dinleyebiliyordunuz.  Şuan ki tasarımda bu özelliği göremedim. Belki de daha sonra aktifleştireceklerdir, bilemiyorum.

Şuan ki tasarımda sony ericsson modellerinden birini seçtiğinizde tüm özelliklerini ve ona entegre edilebilecek her türlü aksesuara kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Genel olarak hoşuma gitti,  ziyaret ederek yakından inceleyebilirsiniz. #

Facebook, hayatımızın çok önemli bir parçası haline gelmeye devam ederken yapılan paylaşımların, yüklenen fotoğrafların, yazılan mesajların ve arkadaş listemizin bir çırpıda kaybolmasına göz yumamayız sanırım.

ArchiveFacebook, facebook hesabınızı doğrudan içerik olarak kaydetmeye olanak sağlayan ücretsiz bir firefox eklentisidir. En kötü durumu göz önüne alıp facebook hesabımızın silindiğini düşünürsek  verileri tekrar yüklemek için  elimizde iyi bir fırsat olacaktır.

Nasıl kullanılacağı hakkında kısaca bilgi verilmiş eklenti sayfasında ama ben deneyemedim malesef. Firefox‘un son sürümünü desteklemediğinden önceki sürümü kullananlar deneyebilir  :).  #

Optik Karakter Tanıma  (OCR) - (Optical Character Recognition) olarak adlandırılan sistemin genel olarak tanımı yapılacak olursa;  “Bilgisayar ortamında bulunmayan yazılı dökümanların özel tarayıcılar aracılığıyla veya normal olarak taranmış resimlerinin finereader, omnipage gibi bazı özel programlar yardımıyla bilgisayar ortamında düzenlenebilecek sayısal halde (Word, Txt) aktarılmasıdır” #

OnlineOCR adından da anlaşılacağı üzere yerli yabancı , küçük büyük program gerektirmeksizin kullanabileceğiniz online alternatiflerden biri.  Tarattığınız her hangi bir yazılı belgeyi veya mevcut resim üzerindeki metni tespit edip yazılı halde  aktarma işine yarıyor. Üyelik gerektirmeyen onlineOCR adresini denemenizi tavsiye ederim.