Genellikle haberleri ve gündemi her ne kadar internetten takip etsemde büfelerden aldığımız essahlı gazetelerin yeri , kokusu ve çıkan boyası bir başkadır. Özellikle hafta sonları (sabahları) haberleri gazeteden okumayı çok severim.
İnsan gazetenin baş sayfasındaki haberlere kaptırmış ilerlerken kendini pat diye reklamların içinde bulabiliyor. Gerçi ben gazetelerin ilk 6 sayfasını okuyorum ondan sonrasıyla pek işim olmuyor ya neyse. Ortadan sonlara doğru olan sayfalarda yazılanların hangisi haber hangisi reklam karıştırmaya başladım. Gözlerim mi bozuluyor yoksa yaşlanıyormuyum bilemedim.
Adını vermek istemediğim bir kaç gazetede ki reklamlar gerçekten işi çığırından çıkarmış durumda. Zaten haberlerin çoğu trafik kazası , mağanda kurşunu , taciz , tecavüz , ergenekon insanın içi kararıyor bir de bu reklamların sayısı artınca doğru dürüst haber bulmakta zorlanıyor insan.
Olur olmaz reklamların çoğaltılması ve her sayfaya verilmesi bende dahil olmak üzere bir çok kişinin hoşuna gitmiyordur eminim. Giden varsa söylesin. (: Heleki günlük gazete okurlarının tepkisini merak ediyorum. Muhtemelen onlarda yılmış olmalı.(reklamlar gözümüzden kaçıyor yiğenim , hiç dikkat etmiyoruz valla , bizden geçti artık cevaplarını duyar gibiyim.)
Gazeteler ortalama 30 - 40 sayfadan oluşuyor genelde ama neredeyse içerikten çok reklam var. Ben reklama karşı değilim tabi ama belli bir düzen ve çerçeve içerisinde olmasından yanayım. Bazıları işin dozunu kaçırmış tam boy 2 sayfa reklam vermişler di hiç unutmam. Hatta bizim bu civarda bir tıp merkezi reklamıydı.. Adamlarda para çok olunca bütün gazeteye ilan doldurmuşdu.
Neyse bahsettiğim gazetelerin ismini vermeden konuyu bitiriyorum. Fazla laf çene yorar , fazla yazı göz yorar demişler. Kimin dediğini de bilmiyorum belkide ben uydurdum. Demek istediğim o ki; gazetelerden eskisi gibi zevk alamıyorum. İçeriğin bol , reklamın az , magazinin çok olduğu bir gazete istiyorum çok mu ?
Kasım 4th, 2008 at 03:38
[...] Original post by http://henster.org/gazetelerin-reklam-bollugu.html [...]
Kasım 4th, 2008 at 09:14
BuRAK abi seninle ortak yönlerimiz varmış haa