Kas 04
Genellikle haberleri ve gündemi her ne kadar internetten takip etsemde büfelerden aldığımız essahlı gazetelerin yeri , kokusu ve çıkan boyası bir başkadır. Özellikle hafta sonları (sabahları) haberleri gazeteden okumayı çok severim.
İnsan gazetenin baş sayfasındaki haberlere kaptırmış ilerlerken kendini pat diye reklamların içinde bulabiliyor. Gerçi ben gazetelerin ilk 6 sayfasını okuyorum ondan sonrasıyla pek işim olmuyor ya neyse. Ortadan sonlara doğru olan sayfalarda yazılanların hangisi haber hangisi reklam karıştırmaya başladım. Gözlerim mi bozuluyor yoksa yaşlanıyormuyum bilemedim.
Adını vermek istemediğim bir kaç gazetede ki reklamlar gerçekten işi çığırından çıkarmış durumda. Zaten haberlerin çoğu trafik kazası , mağanda kurşunu , taciz , tecavüz , ergenekon insanın içi kararıyor bir de bu reklamların sayısı artınca doğru dürüst haber bulmakta zorlanıyor insan.
Yazıyı okumaya devam et »
Kas 02
Hafta sonları yolu nöbetçi eczanelere düşenlerin tabiri caizse dramını kısa kısa aktarıyorum. Bu nasıl bir planlama , programlamadır bilmiyorum Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Adana / Seyhan da toplam 6 tane nöbetçi eczane vardı dün. Allah kimsenin başına vermesin ama şehrin bir ucunda oturan vatandaş rahatsızlansa ve ilaca ihtiyacı olsa kalkıp nerelerden gelmek zorunda kalacak. Herkesin arabası veya taksiye verecek parasının olmadığını düşünürsek eczaneye gidip gelme süresi normalin kat kat üzerinde olacaktır.
Durumu acil olan hastaya ne olacaktır peki ?
Ayrıca eczanenin içi de ana baba günüydü sıra bekleyip üfleyip püflemekten sıkılıyor insan. Şehrin nöbetçi ezcaneleri dün neredeyse tek bir bölgeye yığılmışdı. Yani bunu böyle yapana kadar daha fazla merkezi yerlere dağıtsanız ve sayıyı arttırsanız fena mı olurdu.
Yazıyı okumaya devam et »
Kas 01
Gündüme geldiği ilk günden beri hakkında yazılıp çizilen ‘ cepte numara taşıma ‘ olayı son noktaya gelmiş durumda. Son günlerde çarşı pazar hemen heryerde gsm operatörlerinin standlarına rastlar olduk. Bu gidişle hat sahiplerinin turkcell, vodafone veya avea shoplara gitmesine gerek kalmayacak gibi operatörler müşteri kazanabilmek için farklı farklı organizasyonlara girişmiş bile. (:
Başlatılan bu uyguma gsm sektöründe gerçekten iyi bir adım oldu. Günümüzde her ne kadar krizden söz edilsede milletin cebinden çift hatlı telefonlar eksik olmuyor. Bu devirde herkes bütçesini düşündüğünden farklı gsm operatörlerini aramaktan kaçınır oldu insan , sırf bu yüzden aynı anda kullanılan telefon ve gsm operatör sayısıda artmış durumda.
Yazıyı okumaya devam et »
Eki 31
Araba kullananlar iyi bilir ki virajlara gelmeden önce araç yavaşlatılır yani fren yapılır ardından duruma göre vites küçültülerek yola devam edilir. Birazdan bahsedeceğim kaza olayında aşırı hızın ve dengenin sağlanamamasının sonucu yer alıyor. Yeri gelmişken söylemekte fayda var, bazı araçlarda bulunan denge kontrol sistemi keskin viraj ve dönemeçlerde çok işe yarıyor gerçekten. Araba seçimi yaparken bu tarz özelliklerin ön planda tutulması bence çok önemli..
Olay anını göremesemde sonradan görüntülediğim bir kaza sonrası olaya şahit oldum. Araç geriden çok süratli gelmiş olmalıki virajı alamamış ve direkmen kaldırıma çıkıp köprünün demirlerine çarparak kanala doğru düşmüş.. Kazayı yapan kişi muhtemelen yolun yabancısıdır diyorum. Normal de orayı bilen kişiler o yolda normal hızın üzerine kesinlikle çıkmaz . Tehlikeli ve virajlı olduğundan dikkatli araba kullanmayı gerektiren bir yol. (fotoğraflar yazının devamında)
Yazıyı okumaya devam et »
Eki 30
Uzun zamandır aklımda olay konuyu sonunda gündeme getiriyorum. Adana’nın en işlek caddelerinden birinde bulunan küçük bir iş yeri epey zaman önce dikkatimi çekmişti. Aradan geçen onca zamandan sonra anca görüntüleyebilme şansını yakaladım. Ah biraz üşengeç olmasam çok şeyler yakalayacağım ama neyse artık. Başlıkta google ofisi dediğime bakmayın siz dükkan da dvd ve kitap satışı yapılıyor. İşin ilginç yanı nasıl olurda google ismini bu şekilde kullanırlar anlamadım doğrusu.
Hatırlıyorum da o tabelayı ilk gördüğümde kitap sorma bahanesiyle içeriye girip dışarıdaki tabelayı sormuştum. İş yerinin sahibide sanane, seni ne ilgilendiriyor gibisinden cevap vermişti hiç unutmam. :) Bakalım ilerleyen günlerde yahoo dvd club ve ya facebook adında korsan cd satan dükkanlarada rastlayacakmıyım.
Yazıyı okumaya devam et »
Eki 27
Söz gidip gelip genç nesillere yani bizim küçük çağrı ya takılıyor. Geleceğin en kral blogcuları arasına gireceğini umduğum çağrı kendine yeni bir spor ayakkabı aldırmış. Geçen akşam çay içmeye karşıya geçmiştik o sırada ayakkabı mevzusu açıldı , bizimkide koşup ayakkabısını getirip gösterdi.
Nike nike diye ağlıyordun hepsi bu mu lan dedim ? :) Cağrıya pek belli etmedim ama ayakkabısı hakikaten güzel. Dış yüzeyi sanki şeffaf , naylon gibi malzemeden yapılmış heralde tam çözemedim. Fotoğrafını çekip blog’a yazalım dedik. Bakalım kaç kişinin beğenisini kazanacak çağrı bey.
Bu arada özellikle Nike Mercurial aldırmasının sebebi cristiano ronaldo da aynı ayakkabıyı giyiyormuş sanırım o yüzden. Tabi okulda üç beş arkadaşı da aynı spor ayakkabıdan aldıysa tamam kesin alınacak olmazsa olmaz. Ulen çağrı her tarafın zarar senin , davut abiye sürekli masraf çıkarıp duruyorsun.
Yazıyı okumaya devam et »
Eki 27
Türkiye de ve Dünyada milyonlarca kişinin kullandığı ortak zehir olan sigaraya nasıl başlandığının bir örneğini veriyorum. Uzun zamandır sigara kullanan insanları gözlemlerim özellikle genç nesilleri (erkek - bayan) fark etmiyor çok küçük yaşta ellerine alıyorlar o mereti. Bir çoğu zararlarının bile farkında değildir belkide bilmiyorum. Konuya girmeden önce şunu belirteyim hemen sigara kullanan birisi değilim ve kesinliklede tavsiye etmiyorum…
Ben lisedeyken arkadaşlarımın çoğu kullanırdı hatta okulda bile içerlerdi sürekli bizde gözcülük yapardık hocalara yakalanmasınlar diye Sözde arkadaşlarıyız ya onları koruyacağız o yüzden. Bir çok yakın arkadaşım da sigara kullanan diğer arkadaşlarımıza bakarak özenerek verde bi fırt çekeyim diyerek başladı hiç unutmam. Şimdi ise hepsi pişman , hepsi dertli nerden alıştım ben bu nalet şeye deyip sigaraya alıştıranlara sitem ediyorlar , kabaca söylemek gerekirse küfür ediyorlar.
Yazıyı okumaya devam et »