Hatırlayanlarınız olacaktır muhakkak daha önce unutkanlıkla ilgili yazdığım yazıyı. Unutkanlık konusunu biraz daha açıp farklı açıdan bakıyorum bu kez.
Unutkanlık nedir ne değildir dediğim sıralarda unutkanlığın farklı bir dalından şikayetçi olmuştum. Mesela; yerine getirmem gereken görevleri, başka birine iletmem gereken sözleri unuttuğumdan tutunda anlattığım sıradan olayları tekrar tekrar anlatıp kafa ütülediğime kadar söz etmişim o zamanlar.
Unutkanlığın asıl nedenine kendimce çözümleme getirdim. İş yüzünden aşırı sinirli ve stresli günler geçirmem, baharın gelmesi, çiçeklerin açması kızların giydiği eteklerin kısalması ve çalışma isteğimin düşmesi gibi etkenler unutkanlığa zemin hazırlıyor bana göre. Kızların etekleri ne alaka bende çözemedim. (:
Yaptığınız işle ilgili problemler çıktığında, sorunlar yaşadığınızda otomatikmen ruh halinizede yansıyor ve ister istemez bunu dışarıdakilerede yansıtıyorsunuz. Gerilimin yükselmesi, stresin tavan yapması unutkanlığın en ana maddelerinden biri bence.
Kendi ellerimle hazırlayıp bilgileri depoladığımız server’a attığım dosyaları bulamamam, sadece bilgisayar kullanırken taktığım (halk dilinde dinlendirici) gözlüklerimi gün içerisinde 2 kez kaybetmem. En son bıraktığım yeri hatırlayamamam. Dahili telefonumdan kendi dahili numaramı çevirerek birinin açmasını beklemem sizce normal mi ?
Bunların önüne geçmek için de herşeye pozitif bakmak sakin olmak ve umursamamak gerekiyor sanırım. O değil de en çok da sevindiğim nokta nedir biliyor musunuz. Araba kullanırken kırmızı ışıklarda duracağı mı ve frene basacağı mı unutmuyorum.
Herşeyi yoluna koyduk normale getirdik derken. Yeni bir haber daha aldık. Danıştay 3G davasını onaylamış. Yaklaşık 4-5 ay sonra görüntülü konuşmaya başlayacaksınız. Ve sizler görüntülü konuşma yapabilmek için bizlerin canla başla çalışması ve dosyaları yetiştirmesi gerekecek. (: Sinirlerim yine tavan yapacak buda benim işime gelmeyecek.. Sağlık olsun.