Son zamanlarda yaşadığım karmaşık olaylardanmıdır nedir anlamadım üzerimde inanılmaz bir unutkanlık var. Özellikle üzerime düşen vazifelerin ve yapmam gereken işlerin bazılarını unutur oldum. Neleri , kimleri düşünüyorum ? inanın bende bilmiyorum. Heleki telefon konuşmalarım yok mu daha da canımı sıkıyor. Telefonda görüştüğüm insanlara daha önceden anlattığım yada konuştuğumuz bazı şeylerin tekarırını geçiyormuşum.
Arkadaşlarımdan ‘biz bunu daha önce konuşmuştuklan’ sözünü sık duyar oldum şimdilerde.
Telefon olayını geçtim. Gördüğüm rüyaları bile unutuyorum bazen. Hadi onu fazla takmıyorum bir çok insan gördüğü rüyayı çoğu zaman unutur, sabah uyandığında hatırlamaz ama ben hem rüyalarımı unutuyorum hemde yapmam gerekenleri.
Unutkanlık hakkında okuduğum bir yazı da şöyle deniliyor du; ‘Unutkan insan çok uzun zaman önce gördüğü bir yüzü veya ismi unutması normaldir’. İşte tuhaf olan şey de tam bu noktada başlıyor. Ben gördüğüm bir yüzü veya duyduğum bir ismi kolay kolay unutmuyorum. Sadece yerine getirmem veya birine söylemem gereken şeyleri unutuyorum.
Büyüklerimin gönderdiği selamı , iletmem gereken kişilere çok geç söylüyorum. Almam gereken ihtiyaçlarımı sürekli aksatıyorum ve almayı unutuyorum. Dışardayken aklıma gelen ve bloguma yazmam gereken konuları unutuyorum. Ve buna benzer olayları.
Yoksa bunun adı unutkanlık değil mi ? Oturup sakin kafayla düşünmeye başladım. Neden diğer olayları, geçmişte gördüğüm yüzleri unutmuyorum da üzerime düşen vazifelerin bazılarını unutuyorum ?
Sanırım bunu neden’inide kendim buldum. Beynim; yerine getirmem olayları sonradan hatırlayabilmek için gönderdiğim sinyalleri önemsiz birşeymiş gibi algılıyor ve unutmama neden oluyor olsa gerek. Daha mantıklı bir çözümleme getiremedim. Konuya hakim olan biri varsa buyursun söylesin..
Bütün problem beynin bazı olayları önemsiz olarak algılaması bana göre. Acaba bu benden mi kaynaklanıyor yoksa herkeste aşağı yukarı var mı bilmiyorum. ‘Amannn nasılsa yaparız , kaçmıyor ya’ dediğim şeylerin büyük bir bölümü beynimin önemsiz kategorisine düşüyor ve daha sonra da hatırla hatırlayabiliyorsan…
Beynimin önemsiz olarak algıladığı ve hatırlayamadığım olaylara çözüm olarak da telefonumun sms / taslak özelliği kullanıyorum.(mecburen) Yanımdan ayırmadığım mini minnacık telefonumun taslakları ağzına kadar dolu. Onun dışında yine yapmam gerekenleri unutmamak için ATnotes programını kullanıyorum. Bu sayede bilgisayarımın masa üstü de küçük küçük notlarla dolu. Çok çok faydası oluyor bana tavsiye ederim.
Unutganlık.gen.tr sitesinin yaptığı tanımlama.
Kasım 18th, 2008 at 17:53
Önemesemiyorsun demekki.Bende unuturum özellikle evdekiler şuraya gidiyoruz dediginde 10 dakka sonra birisi arasa nerdeler diye hatırlamam
Bunun sebebi o konuyu önemsememedir. Yoksa salak filan değiliz.
Birde kafanda yapacağın çok şey birikirse beyin bunları eliyor(sanırım)
Bence durumun normal. Yada bende anormalım.
Kasım 18th, 2008 at 18:01
Yazıyı kendim yazsam anca bu kadar olurdu. İşyerinde gelen bir tel. konuşması esnasında not almazsam arayan bilgilerini duymamış gibi tekrarlatmak durumunda kalıyorum.Bu bilgiler konuşmanın seyrine önemli yada önemsiz olacağı için de ilk başta önemsenmediğinden kaydedilmiyor Hımm gayet mantıklı. Odam 7. katta başka bir kattan yukarı çıkıp yapmam gereken işi çıkana kadar unutuyorum. Sonra bir şekilde bir kıvılcım ile hatırladığım oluyor ama zaman kaybetmiş oluyorum Sürekli de elimde not alacak birşeyler taşıyamam ki Kalıcı bir çözüm bulmak gerek. Programı da hemen indiriyorum bari masa başında aldığım notlar gözümün önünde olsun da …
Kasım 18th, 2008 at 18:10
Bu akşam öyle bir RSS listesi ile karşılaştım ki içinde bulunan iki yazı da sanki benim ağzımdan çıkmış gibi İlki beyn.org’da idi, oranın tozunu aldıktan sonra senin yazını okumaya başladım. Vallahi sanki biri benimle oyun oynuyor Neyse sana, ya da bana söyleyeceklerime geçelim.
Abi bunun gerçekten unutkanlık olup olmadığını ben de bilmiyorum, ama başa dert olduğunu çok iyi biliyorum. Tıpkı senin gibi geçmişte gördüğüm şeyleri değil, yapacaklarımı unutuyorum. Bazen kendime soruyorum, eğer hafızam kötü olsaydı geçmiş şeyleri bu kadar nasıl net hatırlayabilirdim ki! Bu konuda cidden beynime güveniyorum, geçmişe dair her (nerdeyse) ayrıntıyı hatırlarım.
Bu durum (unutkanlık olmadığına inanmak istiyorum) ile üniversiteye başladığım yıllarda karşılaştım. Önceden yapılacaklar diye bir liste nedir bilmezdim hatta bu ajandaların karalama defteri olarak kullanmak dışında başka bir işe yarayacaklarını düşünemezdim.
Şimdilerde telefonumun ajandası dile gelse küfreder bana Aslında bu tür yardımcı aletlerin beynimizi daha da tembelleştirdiği çok aşikar. Önceden (yani bu durum başladıktan sonra) unutmamak için gayret gösteriyordum şimdiyse ajandanın beni yarı yolda bırakmayacağını biliyorum. Kimileri telefonun kamerası, ekranına bakar, ben ajandasına bakıyorum
Aslında, bu yazı hem sana hem de bana ilaç olabailir. Birileri yorumlarda “bizde de aynısı” oluyor dese…
Pai.
Kasım 18th, 2008 at 18:30
@Erkan dediğin gibi de olabilir. Yapılacak şeyler üst üste biriktiğinde beyin bunların arasından en önemsizleri seçip eliyor sanırım.
@kalderavolkan O bahsettiğin kıvılcım bende dahil herkeste oluyordur eminim. Yapılması gereken birşeyi düşünüp hatırlayama çalışırken bir ‘den birşeyler oluyor ve başka birşey hatırlıyorsun.
@MaFiAMaX evet kesinlikle haklısın, bende telefonuma ve masa üstümdeki programa güvendiğimden çoğu olayı daha çabuk unutuyorum. Kendimizi biraz zorlasak mı ne yapsak.
Bu arada yazıya eklemeyi unutmuşum. Geçen hafta çarşamba günü Adliye de sabıka kaydı alırken sırada gördüğüm güzel bir kızı dün belediye’nin resim galerisinde gördüm. Şıp diye tanıdım. Hatta konuşup ,muhabbet bile ettik. (:
Kasım 18th, 2008 at 21:10
arkadaşlar bence dikkat dağınıklığından kaynaklanıyor,hafızanızın kötü vs olmasından değil..hayatınızla ilgili çok fazla düşünecekleriniz varsa,bu tarz ufak meselelerde dikkatinizi toplayamayıp konulara adapte olamayabilirsiniz ya da göz ardı edebilirsiniz..anladığım kadarıyla da unutuyorum diye adlandırdıklarınız sizin temel ihtiyaçlarınız olmayan şeyler..o işi yapmasanızda hayatınızda köklü değişiklikler olmayacak yani..
bence dikkat dağınıklığının sebebi düşünce yoğunluğundan,fiziki yorgunluktan,uykusuzluktan vs kaynaklanabilir..
ya da arkadaşlar (alacağınız bişeyi almayı unutmak,yapacaklarınızı es geçmek vs)bu tarz ufak şeyleri artık yapmak istemiyor bedeniniz ve size iflas bayraklarını çekiyor..bence hafızanıza haksızlık etmeyin..o sadece biraz yorulmuş ve sizden ilgi bekliyor…bedenen ve ruhen dinlenin…:)))
Kasım 18th, 2008 at 21:20
arkadaşlar bir de anlattığınızı bir daha anlatmakla ilgili bir şey söyleyim..
bazı insanlar başlarından geçen güzel bi şeyi anlatırken tekrar yaşarlar sanki..yüz ifadesine bakınca o olayı yaşarken nasıl mutlu olduğunu anlayabilirsiniz..ve tekrar tekrar anlatırlar..her anlatışta da o hazzı tekrar alırlar..bu yüzden de anlattıklarını bir daha anlatmak hoşlarına gider:))
ya da tam tersi..kızdıkları bir olayı anlatırlarken de orada dile getiremedikleri tepkilerini,eşe,dosta,arkadaşlarına anlatırken dile getirirler…içlerinde kalanları dışa vurdukları içinde mutlu olurlar:)
bazen de insan kime ne anlattığnı unutuyor…ee tabi hayatımızda ilgilendiğimiz muhabbet ettiğimiz tek insan yok:)) neyi kime anlattığımı düşünene kadar tekrar anlatayım diyorsunuz..karşınızdaki de zaten hemen sizi bozup söylüyor…daha önce anlatmıştın..ya da sonuçç böyle mi oldu diye:)
Kasım 19th, 2008 at 00:33
Ne ile meşgulsün bilemiyorum ama stresden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Yoğun bi tempon varsa bu sana,yapman gerekenleri unutturuyor olabilir.Kafan rahat olmazsa,alakalı olduğun işlerle çokda verimlide olamazsın.İmkansız değilse,rutin yaşamından öte kendine biraz vakit ayır ve tatil maksatlı uzaklaş:D
Kasım 19th, 2008 at 02:38
[...] Original post by http://henster.org/unutkanlik-nedir-ne-degildir-basa-belamidir.html [...]
Kasım 19th, 2008 at 08:23
Açıkcası ceyda’nın yazdıkları mantıklı geliyor. O kadar çok ayrıntıyla uğraşıyoruz ki (bunun için en iyi örnek ben; 6 gün iş, farklı yaşlarda 2 çocuk, okul, (AÖF) e istanbul şartlarında yaşam vs) beyin ne yapsın. Kendince önemsiz gördüklerini ya da şöyle beynimize kazırcası değil de üstün körü yazdıklarımızı kolaylıkla unutabiliyor. benim geçmiş hafızam da iyi değildir. Oğlum 9 yaşında onun bebekliğine dair hatırladığım belirli zamanlar dışında aralar çok boş kalıyor mesela. Bir de görsel hafızam iyidir isim ve tarih konusunda berbat. Gördüğüm sima’yı unutmam kolay kolay ama ismini ve nereden tanıdığımı hatırlamam zaman alır yada karışır. benim sebebim yukarıda bahsettiklerim olunca bu durumların hiç birinden feragat edememe sebebimden dolayı tatil beni paklamaz Akademik bir yardım fayda sağlar mı acaba?
Kasım 19th, 2008 at 13:34
oğlunun bebekliğine dair sadece belirli zamanları hatırlaman bence çok normal…aklında hepsini tutamazsınn aynı anda zaten..hele hele bu yoğunlukta oğlunun olduğunu hatırlaman bile zor:))) ben eminim ki sana çağrışım yaptıran şeyler oldukca çocuklarınla ilgili bir çok olayı, bir çok anı hatırlarsın..biri bişey anlattıktan sonra,aaaa evet bak benimde oğlumun/kızımın başına bu olay gelmişti şöyle davranmıştımmm..şunları yapmıştmm dediğiniz çok olmuştur..
bir de geçmişinizi düşünün sanki hiç yaşamamış gibi olursunuz..aklınıza çok az anlar gelir ve bu anlarda sizin için değeri olan anlardır.. fakat size özellikle,bir anınız sorulduğun da o anı farkında olmadan tüm detaylarıyla anlatırsınız..(iş hakkında,çocuklarınızla ilgili şeyler ya da en çok ağladığınız anlar vs vs vs..)ve geçmişi hatırlarken,beyniniz değişik bağlantılar kurar..aklınıza çokk değişik şeyler gelir…hani deriz bazenn,bu da aklıma nereden geldi..ah o günler ne güzeldi,ya da ne çok ağlamıştım o zamanlar..
bence arkadaşlar kendinize haksızlık etmeyin,hatırlamıyorum demeyin…dikkatinizi biraz daha toplamaya çalışın..
bir de aynı anda bir çok şeyi düşünmeye çalışmayın…
vee.. bir de,gözlerinizin gün içinde ne kadar çok yere baktığını düşünün..her gördüğünüzü aklınızda tutsanız unutmasanız ne kadar kötü olurdu…isimleri unutmak kadar da doğal birşey yok bence..her bize söylenen kelimeyi aklımızda tutamayız ki değil mi..sokakta yürürken,evde,işte…kendi kullandığımız kelimeler…bir hayli yoğunuz bence..bu kadar kelime bolluğunda kendi ismimi hatırladığıma şükrediyorum:)))
veee..bir de arkadaşlar..bence unutmak çoğu zaman da şükür edeceğimiz bir kavramdır..annemizin ölümü,ya da sevdiğimiz insanların ölümünü düşünelim ya da trafik kazası yapınca yaşadıklarımızı..ve hep aklımızda olduklarını düşünelim..o zaman hep ilk günkü acımız taze kalırdı içimizde..fakat zamanla unutmak değilde,onların yerlerine farklı şeyleri koymak..bu olayları bilinç altına itmek güzel oluyor..şükürler olsun allaha iyiki unutabiliyoruz:))
Kasım 19th, 2008 at 14:12
:)))bence arkadaşlar boynunuzun üzerinde duran şeyin kıymetini bilin…:)))
fakat hayati önemi olan..sizin için gerekli olan şeyleri unutuyorsanız da mutlaka hekimden yardım alın..
:))))ama ben bakıyorum burada yazı yazan tüm arkadaşlar anlatmak istediklerini yazabilmişler..unutmadan cümlelerini sonuna kadar bağlayabilmişler..bence sizinkisi dikkat dağınıklığından kardeşlerim:)))
Kasım 19th, 2008 at 21:25
Maşallah Ceyda hanım her detaylı bu konuyu irdelemiş. Eline ve beynine sağlık.
Kasım 20th, 2008 at 06:01
Arada bir yalnız kalıp kafa dinlemek ve hiçbir şey düşünmemek çözüm olacaktır diye düşünüyorum..
Kasım 20th, 2008 at 19:53
mafiamax siz de sabırla yorumumu okumuşsunuz:)) ve yorum yapmışsınız inanın beni mutlu ettiniz:))sizin de okuyan gözlerinize ve yorum yapan parmaklarınıza sağlık..:))
Kasım 21st, 2008 at 20:56
PC mallaştırıyo adamı..fazla bakmamak lazım..biraz sosyal ol benim gibi..bişeyin kalmaz.
Kasım 21st, 2008 at 21:27
@Murat senin kadar sosyal olmaktansa pc karşısında durup mallaşmayı tercih ederim , güzel kardeşim benim.
Kasım 22nd, 2008 at 02:14
arkadaşlar günümüzde ‘elimiz ayağımız’ kadar önemli olan,bir çok meslek grubunda kullandığımız pc ye karşı ‘mallaştırıyor adamı’ kelimeleri hiç te hoş değil..
pc karşısında otururken ne yaptığınız çok önemli..eğer sürekli msn,chat,oyunlar oynuyorsanız tabiki beyniniz düşünemez duruma gelir..mallaştırıyor diyen kardeşim sen pc yi sadece bu yönleriyle tanıyorsun sanırım:)) eğer daha farklı yönleriyle kullansaydın bence böyle diyemezdin..eğer daha farklı yönleriyle kullanıyorum,sizin dediklerinizi çok fazla yapmıyorum bile diyorsanız,bana pc de kullandığınız programları yazar mısınız..pc den nasıl yararlandınız ve bu yarar sizi böyle düşündürdü merak ettim:))
(örneğin)bir çok arkadaşım var bilgisayar mühendisliğinde okuyan hatta bu işi yapan teknik elemanları olan kişiler tanıyorum…ve hepsi de oldukca zeki…hiç birisinde mallık belirtisi göremedim..(zaten program yazabilmek için,kodları vs anlamak için zeka seviyenizin belirli bir seviyede olması gerekiyor bence)
bir çok insan bilgisayar ile meslek grubunu yürütüyor..her yerde bizi rahatlatan bilgisayar hakkında gelen bu yorum beni şaşırttı..
vee o kadar çok insan bilgisayar ile iş yapıp,yuvasına çoluğuna çocuğuna ekmek parası götürüyor ki…geçim kaynağı bir nevi… bizim hem işlerimiz de yardımcı olan hem de bir çok insanın geçim materyali olan bilgisayara bu tarz bir yorum yapmadan önce tekrar düşünün..
(bu arada ben size bilgisayarın insana fizyolojik etkilerinden bahsetmedim..gözlerde yorgunluk baş ağrısı deri döküntüsü gibi..bunlar insana az buçuk zarar verir ama bu etkiler için de ‘mallaştırıyor’ifadesi kesinlikle kullanılamaz…)
Kasım 22nd, 2008 at 15:36
Ceyda bazen sırf senin yorumların için giriyorum bu siteye..Buraktan güzel yazıyosun..ellerine sağlık..site sponsorun olurum.. Numaram burakta var
Kasım 22nd, 2008 at 17:50
eyvallah murat..:) bu arada seninn yazdığın yorumu ben burak’ın yerinde olsam asla onaylamazdım:))
önümüzdeki sene ben de blogum olsun istiyorum..ama bunun için yardım almam şart..yardımlarınızı bekliyorum…
tabi kendi blogumdaki yazılarım daha güzel olacak..en azından 10 dk da yazmayacağım yazdıklarımı:)(mesela türkçenin kurallarına uyacağım..şuan yazarken hiç dikkat etmiyorum nasıl yazdığıma…özürdiliyorum bunun içinde)fakat bloguma bir gelen bi daha gelmeyecek onu biliyorum…çünkü yorumlarım çok sert olabilir…sana yaptığım gibi…bu arada sen de yazımda iyi nasibini aldın..ağır olduysa kusura bakma…
bir de sen burak tan iyi yorum yapıyorsun demişsin..sen de buraktan daha kötü yorum yapıyorsun:)))))(içinden ben sana bir yorum yapıcam göreceksin dediğini duyar gibiyim…neyse) :)))bu arada yorumlarım devam edecek..fakat ben kendim yazı yazıp yorum gelmesini çookk istiyorumm:) blogum olana kadar birinizinn bloguna yazı yazabilir miyim? :))))))
Kasım 23rd, 2008 at 00:21
[...] her seferinde. İsmi hafızamın bir köşesinde hala durur. (ülkiye) Geçen gün yazdığım unutkanlık konusu geldi aklıma. Kendime bir de unutkanım diyordum şuna bakın , neleri [...]
Ocak 29th, 2009 at 21:38
arkadaşlar ben teşhisi koydum.bakın bende unutkanım en çok unuttuğum şey isimlerdir.çünkü hiçkimseyi takmam.en sevdiğim şey rap dinlemek.internete gittiğimde bitane rap dinlediğim zaman eğer o şarkıyı beğendiysem ismini unutmam.benimle birkaçgün samimi olan insanların ismini de unutmam.bence arkadaşlar işimize geleni unutmuyoruz işimize gelmeyeni unutuyoruz.aslında aşırı hayalperestlik,düşünceninde bu olayda çok katkıları var.mesela ben bu sitenin ismini unutacam çnkü umrumda değil.
Nisan 10th, 2009 at 23:27
[...] Unutkanlık nedir ne değildir dediğim sıralarda unutkanlığın farklı bir dalından şikayetçi olmuştum. Mesela; yerine getirmem gereken görevleri, başka birine iletmem gereken sözleri unuttuğumdan tutunda anlattığım sıradan olayları tekrar tekrar anlatıp kafa ütülediğime kadar söz etmişim o zamanlar. [...]
Mayıs 5th, 2009 at 00:49
[...] defteridir. Kendisi çok işimi görür. Hem evdeki hemde şirketteki bilgisayarımda mevcuttur. Unutkanlığı gideren yaptığınızı hatırlatan yapmadığınız şeylerin üzerinize kalmasını engelleyen [...]
Mayıs 10th, 2009 at 19:23
Unutkanlık benim de başıma bela. Küçük şeyleri hep unuturum. Ama bir de bir bilim adamı var dı. Bütün hayatı boyunca her şeyi not almış, öldüğünde ise geride kalan notlar bir ansiklopedi gibi olmuş. İlginç
Not tutma yazılımının ise geliştirilmesi durmuş sanırım. Yani bir hata çıksa elimize alıp yüzüne bakmaktan başka bir şey gelmez elimizden yani geliştirilmesi durdurulmuş olmasa güzel bir şeye benziyor.